Atık Yönetimi Nedir ?
Atık Yönetimi, evsel, tıbbi, tehlikeli ve tehlikesiz atıkların minimizasyonu, kaynağında ayrı toplanması, ara depolanması, gerekli olduğu durumda atıklar için aktarma merkezleri oluşturulması, atıkların taşınması, geri kazanılması, bertarafı, geri kazanım ve bertaraf tesislerinin işletilmesi ile kapatma, kapatma sonrası bakım, izleme kontrol süreçlerini içeren bir yönetim biçimidir.
Atıkların “Atık Hiyerarşisine” göre kaynağında Önleme/ Azaltma esastır. Diğer basamakları ise; Geri Kazanım, Geri Dönüşüm ve Yeniden Kullanım yöntemleri oluşturmaktadır. Bu basamakların hiçbirisine girmeyen atıklar için ise son basamak Enerji Kazanımı ve Bertaraftır.
Önleme/ Azaltım/ Tekrar Kullanım: Ürünlerin/ malzemelerin kullanım ömürlerinin uzatılması, yeniden kullanımının sağlanması için gerekli tedbirlerin alınmasıdır. Böylelikle doğal kaynakların korunması, enerji tasarrufu, atıkların azaltılması, finansal tasarruf sağlanmış olacaktır.
Geri Dönüşüm:Atıkların işlenerek asıl kullanım amacı ya da diğer amaçlar doğrultusunda ürünlere, malzemelere ya da maddelere dönüştürülmesidir. Geri dönüşümde, ürün ve bileşenlerin özellik ve fonksiyonları kaybolmaktadır.
Geri Kazanım:Geri Dönüşümden farklı olarak, Geri Kazanım atıklardan enerji eldesini de kapsamaktadır.
Enerji Geri Kazanımı: Geri dönüştürülmesi mümkün olmayan atık malzemelerin; yakma, gazlaştırma, piroliz, havasız arıtma ve düzenli depolama sahası gazı elde edilmesi dahil olmak üzere çeşitli prosesler yoluyla kullanılabilir ısıya, elektriğe veya yakıta dönüştürülmesidir. Enerji geri kazanım prosesleri uygulanırken olumsuz çevresel etkilerin önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması ve ilgili mevzuat kurallarına uygun hareket edilmesi önemlidir.
Bertaraf: Geri Kazanımı mümkün olmayan atıkların bertaraf edilmesidir. Atıkların, Düzenli depolama sahalarına gönderilmeleri bilinen en güzel örnektir.
Yukarıda belirtilen yöntemlerin etkili bir şekilde uygulanmasının ilk basamağı, oluşan atıkların kaynağında ayrı toplanmasıdır.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 02.04.2015 tarih ve 29314 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe giren Atık Yönetimi Yönetmeliği (AYY) Madde – 5 e) bendinde de belirtildiği üzere “ farklı türdeki atıkların kaynağında/ üretildikleri yerde diğer atıklarla karıştırılmaksızın, sınıflandırılarak ayrı toplanması esastır.” ilkesine dayanarak tüm atıkların kaynağında ayrı olarak toplanması esastır.
Aynı yönetmeliğin Ek – IV’ ünde ayrı olarak toplanması gereken atıklar, sektör ve alt sektörler için 6 basamaklı atık kodları verilerek sınıflandırılmıştır. Atıkların kaynağında ayrı toplanması için bu kodlara göre sınıflandırılması gerekmektedir.
AYY eklerinde atık kodları incelendiğinde bazı kodların yanına (*) işareti mevcut olup, bu atığın tehlikeli atık olduğunu göstermektedir. Atık kodlarının açıklama bölümünde ise (A) ve (M) ibareleri mevcuttur. (A) işareti kesin olarak tehlikeli atık olduğu, (M) işareti ise tehlikeli atık olup olmadığının belirlenmesi için AYY Madde – 11’ e göre atığın özelliklerinin belirlenmesi gerektiği manasına gelmektedir.
Atıkların tehlikeli mi tehlikesiz mi olduğuna dair analizler Ek 3B analizi olarak tanımlanmakta ve sadece TÜBİTAK tarafından yapılmaktadır. Atıkların depolamaya uygun olup olmadığına dair analizler Ek 2 analizleri olup, Bakanlıktan konuya ilişkin yetki almış akredite laboratuvarlarca yapılabilmektedir.
Atıkların kaynağında ayrı olarak toplanması için, öncelikle oluştuğu yerde (üretim alanı ya da ofis ortamında), sonrasında da geri dönüşüm ve/veya bertarafa gönderilmeden önce işletme sınırlarındaki “atık geçici depolama alanları” içerisinde ayrı olarak ve belirlenmiş alanlarda toplanması gerekmektedir. Atıkların ayrı olarak toplanması ve depolanması için, atık toplama kutularında ve geçici depolama alanlarında 6 basamaklı atık kodu ile atık tanımlanması yapılarak uygun şekilde toplanması sağlanmalıdır.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen 2016 senesine ait verilere göre;
- 31,58 milyon ton belediye atığı oluşmuş ve bunların %41,8’ i kompostlaştırma işlemlerine tabi tutulmuştur.
- Tehlikeli Atık Beyan Sistemi (TABS) üzerinden 60.233 adet firma (maden sektörü dahil değildir) beyanına göre 1.363.227 ton tehlikeli atık oluşmuştur. Bu atıkların %79,94 geri kazanım ve %16,3 bertaraf işlemleri görmüştür. %3 oranında atık stoklanmış iken %0,75’ i ihraç edilmiştir.
- TABS üzerinden beyan yapan 13.430 adet tesisten 98.376 ton tıbbi atık oluşmuştur. Bu atıklar ülke genelinde bulunan 56 adet sterilizasyon tesisi ve 2 adet yakma tesisinde işleme tabi tutulmuştur.
- Atık yağ 82.681 ton, bitkisel atık yağ 27.565 ton, atık pil 718 ton, atık akümülatör 66.400 ton, atık elektrikli ve elektronik eşya 55.000 ton, ömrünü tamamlamış lastikler 144.000 ton, hurdaya ayrılan araç sayısı 15.541 adettir.
Ambalaj atıkları için değerlendirme verileri 2014 senesine ait olup;
- Plastik ambalaj 1.144.285 ton piyasaya sürülmüş ve %44 geri kazanım gerçekleştirilmiştir.
- Metal ambalaj 160.975 ton piyasaya sürülmüş ve %50 geri kazanım gerçekleştirilmiştir.
- Kompozit ambalaj 107.721 ton piyasaya sürülmüş ve %70 geri kazanım gerçekleştirilmiştir.
- Kağıt karton ambalaj 1.335.603 ton piyasaya sürülmüş ve %114 geri kazanım gerçekleştirilmiştir.
- Cam ambalaj 637.045 ton piyasaya sürülmüş ve %24 geri kazanım gerçekleştirilmiştir.
- Ahşap ambalaj 562.678 ton piyasaya sürülmüş ve %14 geri kazanım gerçekleştirilmiştir.
Kaynak: Çevresel Göstergeler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ( https://cevreselgostergeler.csb.gov.tr/ )
Sinan BAŞARIR
Çevre Yüksek Mühendisi